Intihal suc mu?

ODTU'deki intihal skandalindan sonra bir de basimiza Serkan Anilir vakasi cikti. Bu vatandas da Japonya'da doktora yaparken bakmis bilimde para pul yok bir iki bilimsel sozcugu kullanip sosyete tayfasina parlak konusmalar yaparak para yapabileceginin farkina varmis. Kendine guzel bir CV dosenmis. Baslamis konferanslar vermeye.
Yalancinin en buyuk hatasi kendi yalanina inanmaya baslamasidir. Bu vatandas da kendine cok kaptirinca yalan CV olayini birazcik (!) abartmis. NASA'da astronot egitimi aldigini iddia etmesinden tutunda kayak sampiyonu olduguna kadar bir suru yalan. Tabi bu kadar yalana kil kapan birisi illa ki cikar. Ardindan internette bu adamin yalanlarini ortaya cikartan bloglar yayinlaniyor ve sonunda Tokyo Uni'den aldigi doktora tezinin de intihal eser olduguna kadar butun yalanlari gun isigina cikiyor. Netice itibariyle adamin kariyeri biticek. Universitedeki isine son vericekler, doktora derecesini geri almis Tokyo Uni. Sarlatanlik elbette bir yerde kendini ele veriri. Benim meselem bu degil aslinda.
ODTU'deki skandal patlarken (bizim basinda henuz yanki bulmadan once) ben bu blogda mevzuya giris yapmistim. Ardindan skandalin bas kahramanlarinin isimlerini google'da yazinca ilk sirada benim blog cikmaya baslayinca gunde binlerce hit almaya baslamisti. Ardindan intihal olayina adlari karisan bilimadamlarinin bir kismi cevap haklarini kullanmak icin bana mail attilar, bende yayinladim cevaplarini. Olayi ortaya cikartan Bayram Tekin ve Ozgur Sarioglu'da bu cevaplara karsin iddialarini bana ilettiler. Onlari da yayinladim. Bir anda bu mevzunun tartisildigi bir mecraya dondu blogum.
Ben o sirada Bilkent Fizik'de doktora yapiyordum. Bitmesine 1.5 sene kadar vardi. Bir gun tez hocam beni aradi. Skandalin bas kahramanlarinin doktora hocasi bir sekilde benim tez hocami aramis demis ki senin cocuk boyle boyle yapiyor kulagini cekiver. Hocam tabi kulagimi falan cekmedi. Yaptigim yapmam gereken seydi aslinda ama vaktimi de almaya baslamisti. Dedi ki hocam, bu adamlar bir gun bir yerde karsina cikarlar basini agritirlar. Cunku O da biliyordu ki intihal yapanin yanina kaliyor ve kalacak da. O prof'lar koltuklarini kaybetmeyecekler. Olasidir ki bir gun benim docentlik jurimde yer alacaklar . Boyle bir durumda o juriden gecmem mumkun mu sizce?
Dusundum tasindim. Baktim ki bu intihal olayi basinda yer almaya basladi. Gerekli kisilerin mevzudan haberleri olmustur inanciyla hocamin uyarilarini da dikkate alarak bir anda konuyla ilgili butun yazilari kaldirdim.
Aradan bir kac sene gecti. Olaya adi karisan bilimadamlarina bir sey olmadi. Bas aktorler (ODTU'den 2 asistan , bir yil icinde 40 tane makale yazarak skandali patlatan) doktoradan atildi ama baska bir universitede asistan olarak calistiklarini duydum. Skandalin ardindan journal'lar Turkiye adresli makaleleri intihal suphesiyle taradilar. Bu taramaya baska takilan makaleler de oldu. Bu makaleler dergiden intihal gerekcesiyle cekildi. PRB'de makaleye tikladiginizda su not vardi: Bu makalenin yazarlari intihal nedeniyle makalenin geri cekilmesini kabul etmislerdir. Ama ayni yazarlar hala universitelerinde docent , prof olarak calisiyorlar.
O siralarda Nature'da editor yazisinda soyle bir cumle vardi. Bazi kulturlerde intihal suc olarak algilanmiyor. O zaman okudugumda bu yorumu agir bulmustum. Kulturume yapilan hakaret olarak algilamistim. Farkettim ki dogruymus.
Intihalin suc olarak algilanmadigi bir toplumda Serkan Anilir gibi tiplerin cikmasi da gayet normal aslinda. Bilkent'te asistanken okudugum iki deney raporunun birbirinin aynisi oldugunu farketmistim. Cocuklari sert bir dille uyarip raporun birinin aldigi puani ikiye bolup vermistim ikisine de. Tabi gecer not olmuyordu verdigim not. Cocuklar gidip beni lablarin koordinatorune sikayet etmisler. Koordinator de benim verdigim notu yukseltmis. Neticede cocuklara sistem olarak verdigimiz mesaj acik. Ne yapiyorsaniz yapmaya devam edin. Bu ulkede intihal suc degil. Koya cekmek de suc degil...