7 Aralık 2009 Pazartesi

Stratejik Derinlik'ten notlar: Monser Tanimi


Sonunda uzun zamandir bekledigim Ahmet Davutoglu'nun Stratejik Derinlik isimli kitabina kavustum.
Firsat buldukca kitaptan ilginc buldugum bolumleri aktarmaya calisacagim.
Ahmet Davutoglu ulkelerin dis politika stratejilerini belirlerken dustukleri durumlari betimlemek icin sectigi ornegi paylasiyorum:

Bu kimliksiz seckinler, kritik donemlerde on plana cikip belirleyici olmaktan cok, farkedilmemeye ve inisiyaftif kullanmamaya sartlanmislardir. Ulkelerini dunya gundeminde etkin bir konumda tutmak yeni mesuliyetler getirecegi icin edilgen olmayi daha emin ve risksiz bir siyaset olarak gorurler. Gundemler belirlendikten sonra sahneye cikarak muzakere masasinin bir ucuna ilismeye calisirlar. Surecin basinda onde gorunmekten kacinirlar, ama bir kere de trenin kacmakta oldugu vehmine kapilirlarsa o telasla yerli yersiz her tur kontrolsuz iliskiye girmeye cabalarlar. Ne olaylarin merkezinde olmanin guven hissine ne de seyirci olmanin rahatligina sahirptirler. Olaylarda merkez konumuna dogru kaydiklarinida mesuliyetten kacma yollarini ararken, devre disi kaldiklarini hissettiklerinde merkeze bir nebze olsun yaklasabilmek icin butun deger ve onceliklerinden taviz vermeye hazir, kaypak bir psikolojiye burunurler. Davranislarina, saygi gormenin getirecegi mesuliyetlerden kacinmak ile kaale alinmamaktan korkmak arasinda gidip gelen urkek bir tavir hakimdir.

Hiç yorum yok: