3 Haziran 2011 Cuma

Bayram Degil Seyran Degil The Economist CHP 'yi niye optu?


İngiliz The Economist dergisinde bugün ilginç bir makale yayınlandı. 'One for the Opposition' başlıklı (makaleyi okuduğumuzda başlığı Muhalefete bir Oy şeklinde çevirebileceğimizi görüyoruz) Ankara - İstanbul adresli, yazar adı geçmiyor ama twitirda yazılanlara göre yazının bir kısmının yada tamamının HaberTürk yazarı Amberin Zaman tarafından kaleme alındığı söylenen yazıda; kısaca AK Parti'nin seçimden 330 ve daha fazla milletvekili ile çıkmasının Türk demokrasisi açısından iyi olmayacağı teması işlenmiş. Bu durumda Erdoğan'ın tek taraflı bir anayasa yapmaya gideceği uyarısında bulunurak Türk demokrasisi için ne denli büyük bir tehdit (!) olduğu belirtilmiş. Yazının sonlarına doğru hali hazırdaki uygulamalarla AK Parti'nin muhalefeti susturduğundan,  -hangi istatistike binanen yazılmış bilmiyorum ama- Türkiye'deki tutuklu gazeteci sayısının Çin'dekinden fazla olduğundan bahsedilmiş. Bu nedenle biz Türkler, demokrasimizin geleceğini düşünüyorsak oyumuzu CHP 'ye vermeliymişiz.

Yurtdışında yaşamama rağmen seçim atmosferini yakından takip ediyorum. Erdoğan'ın bir çok mitingini internetten naklen izleme fırsatım oldu. Bu seçimde AK Parti iki temel vaadde bulunuyor. Temel olarak açıkladığı çılgın projelerle topyekün kalkınma hamlesi, sekiz yıldır aralıksız süren ekonomik büyümeyi altyapı yatırımlarına ciro etmeyi, bunun yanında yepyeni bir anayasayı ve özelde Kürt sorununu çözmeyi vaadediyor. Milyarlarca dolarlık altyapı projelerini Erdoğan kendisi 'çılgın' olarak nitelendirse de toplumun büyük çoğunlu yapılabilir olarak algılıyor bu projeleri. Kürt sorununun çözümünde ise vaatlerini önceki kampanyalarındaki gibi yüksek sesle dillendirmiyor. Bundaki temel amac MHP'nin oylarına talip olması. MHP'nin barajı geçmesi 330 mv hedefini neredeyse ulaşılmaz kılıyor.

Erdoğan'ın kampanyasının karşısındaki en ciddi rakip Kılıçdaroğlu'nun aile sigortası projesi. AK Parti'nin bunun karşısına koyduğu topyekün kalkınma ve parlak gelecek hedefi yanında bu projenin yapılamaz ve populist olduğu iddiası CHP'nin oylarındaki olası artışın önüne geçmiş görünüyor. Türkiye'deki potansiyel sol seçmen oyu olan %30 larda tıkanmış kalmış bir CHP görünüyor. Yeni CHP sloganı ile çıkan Kılıçdaroğlu 'yeni' olduğuna ikna edemedi halkı.

Öte yandan Türk halkı istikrara neredeyse alıştı. Sekiz yıldır sürekli büyüyen ekonomi düzelen makro veriler kendini toplumun en yoksul kesimlerinde bile hissettirmeye başladı. Halk büyük ölçüde bundan memnun. Açıkcası insanların karnı tokken Silivri'deki tutuklu gazetecileri umursamıyor.

Türk insanının medya ile önceki tecrübeleri de hoş değil. Çoğunluk Ergenekon diye bir örgütün varlığına inanıyor. İnanmasının nedeni de geçmiş tecrübeleri; yıllarca sürmüş çarpık medya-hükümet ilişkileri gözaltında tutulan gazeticelerin halk nezdinde suçlu olarak görülmesinin temel nedeni.

Türkiye belirli bir eşikten geçiyor. Ekonomik büyümesini altyapı yatırımları ve demokratik özgürlükçü bir anayasa ile destekleyip gelişmiş ülkeler sınıfına atlamaya hazırlanıyor. Kritik mevzu budur. Yapılan onca iç dış müdahalelerden, tertiplerden, dedikodular hatta molotoflardan sonuç alamayan güçler Türk seçmenine yeni bir öcü belletmeye çalışıyor: 'otokrat Erdoğan' (diktatör Erdoğan deseler kimse inanmayacak).

Erdoğan sevilen, popüler bir lider, otokrat olması yönünde eğilimler gösterse de seçmeni bundan şikayet eder görünmüyor. Sanırım biraz da kültürel birşey bu. Hep demişimdir. İnsanların temel derdi ekonomidir, demokrasiyi kim takar? Bunun yanında Erdoğan mitinglerde 330 mv'ini bulsalar da yeni anayasayı geniş katılımla yapacaklarını söylüyor. Ayrıca ne olursa olsun bu ölçekteki anayasa değişikliğini referanduma götüreceklerini daha önce belirtmişlerdi. Economist'in belirttiğinin aksine yeni anayasayı AKParti tek başına yazsada korkmaya gerek yok. Referandumda hayır oyu verip reddeder Türk halkı.

Neyse ki her halinden birilerinin amacına hizmet etmesi için yazdırılmış böyle bir yazının Türk seçmeni üzerinde gıcık olma hissi dışında bir etkisi olmayacaktır ama şu soruyu da sormakta yarar var: Bayram değil seyran değil The Ecomomist CHP için neden oy istiyor?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Bayram değil seyran değil bu the economist niye daha önceleri Ak Parti için destek istiyorduysa ondan

http://www.economist.com/node/2384474?story_id=E1_NPRQQSQ

http://www.economist.com/node/9116747?Story_ID=9116747

Allah aşkına bir partinin bu kadar fanatiği olmayın lütfen. Ak parti'yi destekleyin ama o makalenin içinde yanlış ya da yalan hiçbirşey yazmıyor-belki bir tek güneydoğuda kılıçdaroğluna destek kısmı abartı-.

Zaten merak etmeyin korkacak birşey yok. Ak Parti'nin gitmesini istememişler, sadece Ak Partinin milletvekili sayısının 276<x<330 aralığında olmasını istiyorlar. E bu kadarını da muhalefete çok görmeyin, ya da isterseniz meclisi kapatın herkes Ak Parti'li olsun.